28.02.2018

İSTİSMAR, SONUÇ İTİBARİ İLE HUKUKÎ OLSA DA, AHLAKÎ BİR SORUNDUR

Otel Basri’de;  “Çocuk İstismarı ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı” düzenlendi. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından            düzenlenen ve iki gün süren çalıştaya İl Müftü Vekili Ramazan TOPCAN, panelist olarak katıldı.       

İl Müftü Vekili Ramazan TOPCAN, burada yaptığı konuşmada: ” Bugün burada insandan meydana gelen bir fiili konuşuyoruz. Bir kere konumun hemen başında şunu ifade edeyim; insanı tanımadan, insanı konumlandırmadan, insanı amaçlandırmadan insanın mutluluğuna ve huzuruna hizmet edemezsiniz.

Sosyal hayatımızda irili ufaklı dernekler, vakıflar, stk’lar kuruldu, kuruluyor. İlmî

çalışmalar, iktisadî çalışmalar, siyasî çalışmalar yapılıyor.

Bütün bunlar, insana hizmet etmek, insanı mutlu kılmak amacı ile yapılıyor. Fakat insanı mutlu kılmak şöyle dursun her geçen gün insanın mutsuzluğu artmaktadır. Yeni yeni problemler insanı bıktıracak hale getirdi.

Eğer insanı; “üretim ve tüketim unsuru olarak görürseniz, ölümle her şey biter, kutsal yoktur, ölüm ötesi hayat yoktur, gözünüzün görmediğine inanmayın, yaşadı öldü.” Böyle düşünür, insanı böyle eğitirseniz, ne insanı mutlu edebilirsiniz, ne de insandan meydana gelen kötülüklere engel olabilirsiniz.

İstismar konusu her gündeme geldiğinde fırtınalar koparılıyor.  Haklı olarak istismara şiddetle karşı çıkılıyor, mağdurlarına destek için yürüyüşler yapılıyor, faillerin üzerine gidiliyor, linç edilmek isteniyor, en ağır şekilde cezalandırılmaları talep ediliyor, hatta idam edilmeleri isteniyor. Bununla kalmıyor cinsel istismar yapanın, mensup olduğu, üye olduğu ya da hizmetinde bulunduğu kurum ya da  kuruluş bile, şiddetle  suçlanarak, kapatılsın, kapatılmalıdır gibi tepkiler gösteriliyor.

Bütün bunları anlıyorum. Ancak eğer siz, istismarı doğuran ana nedenler üzerinde durmazsanız bu; bataklık yerine, bataklığın ürettiği sineklerle mücadeleye benzer. Neticede sonuç alınamaz. Aynı olaylar başımızı öne eğse de, yüzümüzü kızartsa da tekrarlanır durur.

Burada esas olan, nedenleri üzerinde durup, onları ortadan kaldırmak için çareler aranması ve projeler üretilmesidir. Cinsel istismar başta olmak üzere istismara zemin hazırlayan, istismarı teşvik ve tahrik eden, özendiren tüm unsurların da önlenmesi ve mümkün olduğunca ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Hiç şüphesiz eğitim ve caydırıcı cezalar, alınacak tedbirlerin başında gelmektedir.

Ancak klasik bir eğitimden öte, inanç ve ahlak değerleri ile beslenen bir eğitimden bahs ediyorum.

İnternet üzerinden sınırsız bir şekilde her yaşta  her insana sunulan, ahlaksızlığı insanların gözüne sokan, cinsel duyguları harekete geçiren, adeta teşvik ve tahrik eden yayınların önlenmesi, filtre edilmesi ve izne tabi hale getirilmesi,

Yazılı ve özellikle görsel basında yer alan, haram ilişkiyi meşrulaştıran, gayri ahlakî çıplaklığı teşvik ve tahrik eden, özendiren adeta onları normalleştiren yayınların kontrol edilmesi,

Ana babalar olarak çocuklarımıza güzel örnekliğimiz, özellikle aile üzerine dikkatlerinizi çekmek isterim.

Saydığımız tüm bu nedenler ortadan kaldırılmadıkça, en azından gözler önünde sergilenmesi önlenmedikçe, bu belanın ortadan kalkması şöyle dursun, asgariye inmesi bile mümkün olmayacak, yeni yeni çirkinliklere muhatap olmamız kaçınılmaz olacaktır.” Dedi.