29.03.2017

Balıkesir İl Müftü Vekili Ramazan TOPCAN' ın Üç Aylar Mesajı

29 Mart Çarşamba günü Üç Ayların ilki olan Mübarek Receb-i Şerif ayının ilk gününü, 
 30 Mart Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan akşam ise; Regaib Kandilini milletçe idrak edeceğiz inşaallah. Rabbimize hamd, Âlemler Sultanı Efendimize selat ve selam olsun.
Hicrî takvimin yedi, sekiz ve dokuzuncu ayları olan Receb-i Şerif, Şaban-i Şerif ve Ramazan-i Şerif ayları geleneğimizde “Üç Aylar” diye adlandırılmıştır.
Aziz milletimiz tarafından "Üç Aylar" olarak isimlendirilen, yeni bir manevî mevsime girmiş bulunuyoruz. Rabbim, istifade edenlerden eylesin inşaallah.

Üç Aylar dediğimiz; Receb-i Şerif, Şaban-i Şerif ve Ramazan-i Şerif ayları, Yüce Allah’ın biz Mü’min kullarına ikram ettiği bereketli, faziletli ve feyizli zaman dilimleridir. 
Üç Aylar; Regaib Kandili ile başlayıp sırası ile Miraç ve Berat’le devam eden, bin aydan daha hayırlı, Kur’an-ı Kerimin doğumuna şahit Kadir gecesiyle taçlanan Ramazan-i Şerif bayramıyla da maddî ve manevî hayatımızın bayrama dönüştüğü rahmet, mağfiret ve bağışlanma aylarıdır.
Üç Aylar; günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir.
Üç Aylar; geçmişin muhasebesini yapmak konusunda büyük bir imkândır.
Üç Aylar; yeni bir hayatın başlangıcıdır. 
Üç Aylar; insanî ve sosyal ilişkilerimizin daha güzel değer ve anlam kazanacağı bir zaman dilimidir.
Üç Aylar; dini duyguların yoğunlaştığı, rahmet-i ilahiyenin beşeriyet üzerine sağanak sağanak indiği, dostluk ve kardeşliğin geliştiği, yardımlaşma ve hayır duygularının arttığı bir mevsimdir.
Üç Aylar; geçmiş ümmetlerin uzun senelerde yapıp ettiklerine mukabil ahır zaman ümmetine kısa zamanda bol mükâfatların verildiği zaman dilimidir.
Üç Aylar; dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok ettiği, yapılan duaların dalga dalga Allah’a ulaştığı kandiller geçididir. 
Üç Aylar; melekî olduğu kadar şeytanî özellikleri de sinesinde barındıran, sevap işlemek kadar günah işlemeye de müsait bulunan insanın, günahlarından temizlenmesi için bir fırsat mevsimidir.
Üç Aylara dinimizde son derece büyük önem verilmiştir. Müslümanlar, bu ayları hasretle bekler, bu ayları değerlendirmek için azami gayret gösterirler. 

Hicrî takvimin 7-8-9. ayları olan Receb-i Şerif, Şaban-ı Şerif ve Ramazan-i Şerif aylarının Müslümanlarca önemli ölçüde değer kazanmasının, diğer aylar arasında özel bir yere sahip olmalarının birçok hikmeti vardır. 
Bu hikmetler arasında beş mübarek kandil gecesinden dördünün bu aylar içinde olmasının ayrı bir yeri vardır. 
Regaib Kandili, Receb-i Şerif ayının ilk Cuma Gecesine, 
Miraç Kandili, Receb-i Şerif ayının yirmi yedinci gecesine, 
Berat Kandili, Şaban-i Şerif ayının on beşinci gecesine, 
Kadir Gecesi ise Ramazan-i Şerif ayının yirmi yedinci gecesine rastlar.

İkinci olarak ise; Hazret-i Peygamber [s.a.v] Efendimizin bu aylar hakkındaki hadis-i şerifleri gösterilebilir. 
Resulullah [s.a.v] Efendimiz, Receb ayı girince; " Allahım! Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl. Bizi Ramazana ulaştır." diye dua etmesi,
"Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır" vb. mübarek sözleri, Üç Aylar diye nitelenen bu ayların kutsiyetine birer delildir.
Ayrıca Receb-i Şerif ve Şaban-i Şerif aylarının Ramazan-ı Şerif ayından hemen önce gelmeleri Ramazan-ı Şerif ayına hazırlık dönemi olmaları bakımından da son derece önemlidir. Receb-i Şerif ve Şaban-i Şerif ayları, gelen misafiri karşılayan ev sahibi gibi rahmet ayı olan Ramazan-i Şerif ayını karşılayan iki önemli aydır. Aynı zamanda bu iki ay, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği Ramazan-i Şerif ayının yaklaştığının müjdecileridir.

Ramazan-i Şerif ayındaki farz orucun yanı sıra Resulullah [s.a.v.] Efendimiz, Receb-i Şerif ve Şaban-i Şerif aylarında da oruç tutar ve Müslümanları bu aylarda oruç tutmaya teşvik ederdi. Hazret-i Aişe [r.anha] validemiz, Resulullah [s.a.v.] Efendimizin orucu hakkında şöyle derdi: "Şaban ayındaki kadar çok oruçlu olduğu bir ay görmedim." 
Hz. Usame bin Zeyd [r.a.]’ ın naklettiğine göre Hz. Peygamber [s.a.v.] Efendimiz, en çok nafile orucu Şaban-i Şerif ayında tutardı. Bunun hikmeti sorulunca Hz. Peygamber [s.a.v.] Efendimiz;"Ey Usame! Şaban ayı, Recep ile Ramazan ayları arasında değerli bir aydır. Halk bunun faziletinden habersizdir. Şaban ayında işlenen ameller âlemlerin Rabbi olan Cenâb-ı Allah'ın huzuruna yükseltilir. Ben de salih amellerimin bu ay içinde Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna yükseltilmesinden haz duyarım" buyurdular.

Dinimizde ayrı bir değeri olan Üç Ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü çok büyüktür. Zira Receb-i Şerif ve Şaban-i Şerif aylarının feyzinden ve bu aylarda bulunan Regaib, Miraç ve Berat gecelerinin rahmetinden istifade yolunu tutan kişi, Ramazan-i Şerif ayında ise her türlü kötülükten kendini uzak tutar ve insanî vasıflarının artmasına gayret eder. Nihayet Kadir gecesinde yapacağı ibadet ve tevbe ile manevî hazzın doruğuna ulaşır.
Peygamber Efendimiz [s.a.v.]; “Karanlık gecenin (zifirî) karanlıklarına benzeyen fitneler ortaya çıkmadan amellerde yarışın. Çünkü o fitneler ortaya çıktığı vakit kişi, mü’min olarak sabahlayacak; kâfir olarak akşamlayacak yahut mü’min olarak akşamlayacak, kâfir olarak sabahlayacak, dinini azacık bir dünya menfaati karşılığında satacaktır.” Buyurmuşlardır.
Bu hadis-i şerifte görüleceği üzere Efendimiz [s.a.v.] bizlere fitnelerden emin olabilmek için amellerde, hayırlı işlerde yarışmayı tavsiye etmiştir. 
Ahir zamanda dinî hassasiyetlerin azalacağına hatta dünya değerleri karşısında dinî değerlerin feda edileceğine de işaret etmişlerdir.
İşte böyle bir zamanda Müslümanlar olarak bizler, Üç Ayları ve sinelerinde bulunan kandil gecelerini ganimet bilmeliyiz.
Ferdi ve toplumsal yenilenmeye, arınmaya ve silkelenip kendimize gelmeye muhtaç olduğumuz bir dönemde Üç Ayları, olumsuz gidişatın, günahlarla kuşatılan hayatımızın, kirlenen duygu ve nazarlarımızın, imanın zevkine varamayan kalplerimizin, fesada uğrayan zihin dünyamızın temizlenmesine bir vesile kabul etmeliyiz.
Üç Aylar, yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalıdır. Hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır.
Aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilâfları, şahsî menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmelidir. Her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce Dinimizin bizden ısrarla istediği; barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini, insanî ve ahlâkî meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.
Üç Aylar; kendimize geldiğimiz, imanın izzet ve şerefini fark ettiğimiz, ahlâkî güzelliğin tadına vardığımız, fakirin, yoksulun, yetimin, biçare ve kimsesizlerin yüzünün güldüğü mübarek günler olmalıdır.
Bu nedenle özellikle bu Üç Ayların bereketinden istifade edebilmek için genelde hayatın her alanında özelde ise Üç Aylarda ve kandil gecelerinde aşağıdaki hususlara azami riayet edilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim. 
1. Kur'an–ı Kerim okunmalı, okuyanlar dinlenmeli; 
2. Hz. Peygamber [s.a.v.] Efendimize selat-ü selamlar getirilmeli; 
3. Kaza ve nafile namazlar kılınmalı; 
4. Nafile, varsa kaza oruçlar tutmalı;
5.Tefekkürde bulunulmalı; 
6. Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı;
7. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; 
8. Bol bol zikir ve tesbihatlarla meşgul olunmalı;
9. Mü'minlerle helalleşilmeli; 
10. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli;
11. Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine dualar etmeli;
12. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; 
13. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilmeli;
14. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; 
15. Kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı;
16. Hayattaki manevî büyüklerimizin, hocalarımızın, anne ve babalarımızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail yolu ile tebrik edilmeli, dualar edilmeli, duaları istenmelidir.

Bu vesile ile Balıkesir'li hemşehrilerimiz başta olmak üzere Âlem-i İslamın Üç Aylar ve Regaib Kandillerini tebrik eder, huzur ve barışa vesile olmasını niyaz ederim.
Selam ve dualarla…

Ramazan TOPCAN
Balıkesir İl Müftü Yardımcısı