22.04.2020

2020 YILI RAMAZAN HİZMETLERİ

RAMAZAN; KÖTÜLÜKLERDEN ARINMA AYIDIR

Bakara suresi 183. ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor; “Ey İman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Umulur ki sakınıp korunursunuz.”

Her ne kadar Camilerimiz ibadete açık değil, topluca teravih namazlarımız kılamayacak isek de dünya yolculuğumuz sona ermeden, sağlık, afiyet ve imanla bu sene de rahmet ve mağfiret ayı mübarek Ramazan-ı Şerif ayını idrak etmiş bulunuyoruz. Bir kere daha iftar ve sahur bereketi ile sofralarımızı onurlandırma fırsatını bulduk. Rabbimize sonsuz şükür ve hamd olsun.

Ramazan ayı; Yüce Allah’ın [Azze ve Celle] sevgisiyle dolup taştığımız; oruç, iftar, sahur, teravih, dua, secde, itikâf ve mukabelelerle manevî âlemlere koşacağımız daha iyi bir kul olma yarışına gireceğimiz mübarek bir aydır.

Ramazan ayı; ilahi emirlerin ışığı altında kendimizi hesaba çekeceğimiz, kalplerimizi ve fikirlerimizi kötülüklerden kurtarmaya çalışacağımız mübarek günlerdir.

Ramazan ayı; hayır ve bereket ayıdır. Dua ve niyaz ayıdır. Şükür ayıdır. Tövbe ayıdır. Birbirlerimize yakınlaşma ayıdır. Bir ve biz olma ayıdır. Aramızdaki kin ve nefret duygularının kaldırıldığı aydır. Günahlardan temizlenme, cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Peygamberimiz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem] bu aydan söz ederken: “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluştur” buyurmuşlardır.

Ramazan ayının on iki ay içerisinde özel bir yeri ve değeri vardır. Ramazan ayı, ayların sultanı olarak kabul edilmiş ve Kur’an-ı Kerimde adı geçen tek aydır.

Kalplere nur, gönüllere şifa, Mü’minlere rahmet olan bütün insanlığı şirkten, küfürden, cehaletten, karanlıktan, vahşetten ve delaletten kurtaran, doğru yola, ilme, irfana, medeniyete ve saadete ulaştıran Kur’an-ı Kerim, bu ayda nazil olmaya başlamıştır. Bu sebeple bu aya; “Kur’an ayı” da denilmektedir.

Yüce Allah [Azze ve Celle], Bakara suresi 185. ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır:

“Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, Hak ile batılı ayıran Kur’an-ı Kerim, o ayda indirilmiştir. Sizden her kim bu ayı idrak ederse oruç tutsun.”

Ramazan ayı; baştan sona hayırdır. Hayrın karşılığı ise cennettir. Ramazan ayı; bir ekenin bin biçeceği, manevi bir hasat mevsimidir.

Sevgili Peygamberimiz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem] Ramazan ayının fazileti hakkında şöyle buyurmaktadır:

“Eğer ümmetim Ramazan ayında tecelli eden fazilet ve mükâfatları gerçekten bilmiş olsalardı, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi.”

“Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutarsa, Allah o kimsenin geçmiş günahlarını bağışlar.”

“Size Ramazan ayı geldi, o mübarek bir aydır. O ayda oruç tutmayı Allah size farz kıldı. O ayda cennetin kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Şeytanların azgınları zincire vurulur. O ayda Allah’ın bir gecesi vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. O gecenin hayrından mahrum kalan Allah’ın rahmetinden mahrum kalır.”

“Ramazan ayının ilk gecesi olduğu zaman şeytanlar ile cinlerin azgınları zincire vurulur, cehennem kapıları kapatılır, onlardan hiçbiri açılmaz. Cennet açılır ve onlardan hiç biri kapanmaz. Bir münadi şöyle seslenir: Ey hayırlı işler yapmak isteyen kimse! Bu isteğini yerine getir, hayırlı işler yap. Ey kötü işler yapmak isteyen insan! Bu istediğinden vazgeç. Allah Ramazan ayında birçok insanı cehennemden azat eder. Bu durum Ramazanın her gecesinde devam eder. Ramazan ayı girdiği zaman cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur.”

“Ramazan ayı size bereketiyle geldi. Allah o ayda sizi zengin kılar, bundan dolayı size rahmet indirir, hataları yok eder, o ayda duaları kabul eder. Allah Teâlâ sizin Ramazan ayındaki ibadet ve hayır konusunda birbirinizle yarış etmenize bakar ve meleklerine karşı sizinle övünür. O halde iyilik ve hayırdan yana Allah Teâlâ’ya kulluk yaparak kendinizi gösterin. Ramazan ayında Allah’ın rahmetinden kendisini mahrum eden kimse bedbaht kimsedir.”

Ramazan ayı; manevi bereketin zirveleştiği aydır. Onda neler yok ki! Ramazan ayında namaz var, kıyam var, kıraat var, teheccüd var, nafileler var, infak var, teravih var, Kadir var, Kur’an var, mukabele var, itikâf var, ilim var, irfan var, tövbe var, terbiye var, arınma var, korunma var, orucun neşesi bayram var. Velhasıl, ibadet, iyilik ve güzellik adına ne ararsanız var.

Ramazan topu, Ramazan imsakiyesi, Ramazan mahyası, Ramazan davulu, Ramazan pidesi, Ramazan menüsü, Ramazan programı, Ramazan sofrası, Ramazan indirimi, Ramazan kampanyası, Ramazan bereketi. vb. kavramlar hep Ramazan’ın getirdiği konuk kavramlarımızdandır.

Evet, Ramazan ayı; yediden yetmişe bütün Müslümanlar için bir neşedir, coşkudur, heyecandır, kültürdür, medeniyettir.

Hazret-i Peygamber [Sallallahu Aleyhi ve Sellem] bir hadis-i şeriflerinde: “Her kim Ramazanı inanarak ve sadece Allah rızası için oruçlu geçirirse geçmiş bütün günahları af olur.” buyurarak, eğer iman ve ihlâsla tatbik edilmişse Ramazan ayı, sonunda mağfiret ve arınma olduğunu bizlere müjdelemiştir.

Peygamberimiz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem] bir gün minbere çıkıp üç kere “âmin, âmin, âmin” dedi. Sonra şöyle buyurdu: Cebrail (a.s.) bana gelip: “Kim Ramazana yetişirde oruç tutmayarak bu ayda bağışlanmazsa Allah onu ilahi rahmetinden uzaklaştırsın” dedi, Ben de “âmin” dedim. Buyurdular.

“Ramazan ayına girdiği halde günahlarını affettirmeden bu ayı tamamlayan kişinin burnu yerde sürünsün.”

“Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde, beş vakit namaz ile Cuma, bir sonraki cumaya kadar ve Ramazan diğer ramazana kadar, aralarında işlenen günahların bağışlanmasına vesile (kefaret) olurlar.”

Peygamberimiz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], Ramazan ayının diğer aylara üstünlüğünü şöyle buyurdular: “Allah size bu ayda Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de gece ibadetini, Teravih namazını sünnet kıldım. Kim Ramazan ayının faziletine inanarak ve alacağı mükâfatı Allah’tan umarak orucunu tutar, namazlarını kılarsa anasından doğduğu gün gibi günahlardan kurtulur.”

Ramazan ayı; insanların kendilerini hesaba çekmeleri, hatalarını fark etmeleri ve günahlarından tövbe edip Yüce Allah’a [Azze ve Celle] yönelmeleri için bir fırsattır. Ramazan ayında yoğunlaşan ibadetler, özellikle oruç, itikâf, zekât ve fıtır sadakası vb. ibadetler Müslümanları Yüce Allah’a [Azze ve Celle] daha çok yaklaştırmakta, mutlu ve huzurlu yapmaktadır. Mü’minleri nefis terbiyesinde, sosyal dayanışma ve yardımlaşmada daha başarılı kılmaktadır.

Ramazan ayında bir ay oruç tutmak, kişiye olduğu kadar topluma da çok yönlü mesajlar verir. Huzur ve karşılıklı güvenin tesisini sağlar. Kişi, sabır ve sebatla açlığa karşı tahammülü, fakirlerin halini düşünmeyi, hoşgörülü olmayı ve nice güzel hasletleri kazanma imkânına Ramazan ve oruçla sahip olur.

Feyizli ve bereketli günlerin içerisine girdiğimiz bu mübarek Ramazan ayını, hayatımızın son Ramazanı imiş gibi değerlendirmeliyiz. İlahi rahmetin sağanak sağanak inişine şahit olduğumuz bu ayı, gaflet ve dalgınlıkla geçirmememiz gerekmektedir.

Ramazan ayının fazileti ile ilgili Hadis-i Şeriflerin tümünü içeren şöyle bir rivayet her şeyi özetlemektedir. Sahabe-i kiramdan Hazret-i Salman-ı Farisî [Radıyallahu Anh] şöyle anlatıyor:

Allah’ın elçisi Şaban ayının son günü bize bir konuşma yaptı ve şöyle buyurdu:“ Ey İnsanlar! Bereketli ve büyük bir ayın gölgesi üzerinize düşmüştür. Bu öyle bir aydır ki, onda bin aydan daha hayırlı olan bir gece vardır. O öyle bir aydır ki, Allah o ayda oruç tutmayı farz kılmış, gecelerini de nafile ibadet (teravih namazı) ile geçirmeyi teşvik etmiştir. Kim Ramazan ayında hayır işlerse, Ramazan ayı dışında farz bir ibadeti yapan kimse gibi sevap kazanır. Kim Ramazan ayında bir farzı eda ederse, Ramazan ayı dışında yetmiş farzı eda eden kimse gibi sevap kazanır. Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın sevabı (karşılığı) ise cennettir. Ramazan yardım etme ve ihsanda bulunma ayıdır. Bu ayda Mü’minin rızkı artar. Kim bu ayda oruç tutan bir Mü’mine iftar yemeği verirse bu, günahlarının bağışlanması ve cehennem ateşinden azat olmasına vesile olur. İftar yemeği verdiği kimsenin oruç ile kazandığı kadar sevap kazanır, oruç tutanın sevabında da eksilme olmaz.

Sahabe-i kiram Efendilerimiz:

“ Ey Allah’ın elçisi! Hepimiz iftar verecek güce sahip değiliz ki.” dediler

Bunun üzerine Hazret-i Peygamber [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]; “Allah bu sevabı bir tek hurma veya bir bardak su veya bir içimlik süt ikramı ile de verir.” Buyurdu ve Hazret-i Peygamberimiz konuşmasına şöyle devam etti: “Ramazan; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Kim bu ayda işçisinin/ hizmetçisinin işini hafifletirse, Allah, onu bağışlar.

Ey İnsanlar! Ramazan ayında dört şeyi çok yapın. Bunlardan ikisi ile Rabbinizin rızasını elde edersiniz. Diğer ikisine de sizin ihtiyacınız vardır. Rabbinizin rızasını kazanacağız şeyler; Kelime-i şahadet ve tövbe-i istiğfardır. Sizin muhtaç olduğunuz iki şey ise, Allah’tan cenneti ister, cehennemden O’na sığınırsınız. Kim oruç tutan bir Mü’mine su ikram ederse, Allah onu benim Kevser havuzumdan içirir. Kevser havuzundan içen cennete girinceye kadar bir daha susamaz.”

ÜMMETE VERİLEN BEŞ HEDİYE:

Cabir bin Abdullah [Radıyallahu Anh], Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem] Efendimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:

“Ümmetime Ramazan ayında beş özellik verilmiştir ki, bunlar benden önceki hiçbir Peygamberin ümmetine verilmemiştir.

1-Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah [Azze ve Celle] ümmetime rahmet bakışıyla bakar. Allah [Azze ve Celle] her kime rahmet bakışıyla bakarsa, ona ebedi olarak azap etmez.

2-Akşamladıklarında iftar vaktinde ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.

3-Melekler her gün ve gece onlara istiğfar ederler, bağışlanmalarını dilerler.

4-Allah [Azze ve Celle] cennetine emredip: “Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim saadet yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı” buyurur.

5-Ramazanın son gecesi olunca, Allah, Ramazan ayını ibadetle geçiren kullarının hepsini bağışlar.” Orada bulunanlardan bir sahabe,

O gece Kadir gecesi midir? Diye sorunca:

Efendimiz; “Hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini bitirince ücretleri kendilerine tam olarak ödenir.” buyurdular.

Unutmadan yeri gelmişken ifade etmeliyim ki Ramazan ayını mübarek kılan en önemli unsurlardan biri de hiç şüphesiz Kadir gecesidir. Kadir gecesine çok önem veren Hazret-i Peygamber [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], Ramazan ayı içinde gizlenmiş olan Kadir gecesi hakkında; “..Kadir gecesini Ramazan ayının son on günü içinde arayın.” Buyurarak bu ulvi geceye bir kere daha dikkatli olmamızı istemiştir.

Peygamber [Sallallahu Aleyhi ve Sellem] Efendimiz, Ramazan ayının son on gününe, ayrı bir önem verir, Mescid-i Saadette İtikâfa girer, ibadet ve itaatle meşgul olurlardı. Peygamberimiz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], bu uygulamaya vefat edene kadar devam etmiştir. Ayrıca Ramazan ayının son on günü içindeki tekli gecelerin Kadir gecesi olma ihtimalinden dolayı kendisi de, aile efradı ile birlikte; 23, 25, ve 27. geceleri uzun süre ibadet ederek geçirirlerdi.

Ramazan-i Şerif ayında özellikle aşağıdaki konular üzerinde siz muhterem kardeşlerimizin dikkatlerini bir kere daha çekmek istiyorum.

*Herkese güler yüz göstermeye çalışalım, selam verip alalım. Yapacak bir hayrımız yoksa en azından insanlara selam vermenin, onlara güler yüz göstermenin dinimizce sadaka sevabı kazandırdığını bilelim.

*Eğitim ve öğretimini (özellikle üniversite tahsilini) sürdürmede zorlanan öğrencileri tespit edelim, onlara burs bağlayalım veya düzenli yardımlar edelim.

*Geçim sıkıntısı çeken ailelere özellikle de Suriye’li muhacir kardeşlerimize para, yiyecek, giyecek ve yakacak yardımında bulunalım.

*Ev veya araba alan dost ve komşularımızdan sıkışmış durumda olanlara en azından borç para vermeye çalışalım.

*Yardım için kapımızı çalan ciddi hayır kurumlarına, dernek ve vakıflara destek olmaya çalışalım.

*Çağrıldığımız düğünlere veya icabet ettiğimiz cenaze törenlerine çiçek veya çelenk yerine vakıf veya hayır kuruluşlarına yardımlar edelim.

*Müzmin hastalığa yakalanmış olan kardeşlerimizin ellerinden tutalım, tedavi masrafını karşılayamayanlara, kan arayanlara yardım elimizi uzatmaya çalışalım.

*Hastaneleri, hapishaneleri özellikle huzur evlerini ziyaret edelim, orada bulunan kimsesiz, gönlü kırık insanların hal-hatırlarını sorup, dualarını alalım. Gönüller yapalım. Onlara madden ve manen iyilikte bulunmaya çalışalım.

Unutmayalım ki, dünyada can taşıyan her bir mahlûkata yapılacak iyilik, ahirette insanı mutlu kılacak ve cennete girmesine vesile olacak kıymetli bir davranıştır. Bunun manası, bir hayrı önden göndermektir. Halk arasında çok kullanılan; “Ne verirsin elinle, o gelir seninle” güzel sözü bu fikri yansıtmaktadır. Yunus Emre’nin şu dizelerinde de bu durum ne güzel dile getirilmektedir:

Bir garibe vardın ise,

Bir yudum su verdin ise,

Yarın anda karşı gele,

Hak şarabın içmiş gibi.

Bu vesile ile siz saygı değer vatandaşlarımız başta olmak üzere âlem-i islam’ın Mübarek Ramazan-ı Şeriflerini tebrik eder, ülkemiz, milletimiz ve insanlık âlemi için hayırlara ve affımıza vesile olmasını Yüce Allah’tan [Azze ve Celle] niyaz ederim.

Selam ve dualarımla…

Ramazan TOPCAN

Balıkesir İl Müftüsü

 

Diyanet İşleri Başkanlığımız 2020 yılı Ramazan ayı temasını “Ramazan ve Sorumluluk Bilinci” olarak belirlemiştir.

2020 yılı Ramazan ayı, dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını altında idrak edilmiş olduğundan özelde Ramazan hizmetlerimiz genel de ise Müftülüğümüz Cami içi ve Cami dışı hizmetlerimiz etkinlenmiştir.

Bununla beraber aşağıdaki faaliyetlerimiz gerçekleştirilecektir:

 

Vatandaşlarımız tarafından faks, e-posta vb. yollarla yazılı, Alo 190 hattımız başta olmak üzere telefonla veya bizzat gelmek suretiyle yöneltilen sorular cevaplandırılmak üzere sabah saat 08.00 ile akşam saat 22.00 kadar İl Müftülüğümüz açık tutulacak, bu konuda görevlendirmeler yapılacaktır. Ramazan ayı boyunca söz konusu hizmetler eksiksiz bir şekilde yürütülecektir.

Yerel basından etkin bir şekilde istifade edilecek.

Vaaz-irşat hizmetlerimiz Müftülük sosyal medya hesaplarımız vasıtası ile vatandaşlarımızın istifadesine sunulacaktır.

Başkanlığımızca COVİD-19 ile ilgili alınan tedbirler kapsamında Cami ve Mescitlerde Cuma namazı, cemaatle teravih namazları ve vakit namazları kılınamayacağından vatandaşlarımız namazlarını evlerinde aile bireyleriyle birlikte kılmaya teşvik edilecektir.

Bu kapsamda başlattığımız; “Evimiz Huzur Dolsun” projesi kapsamında sosyal medya hesaplarımızda yayınlanan vaazlarımız Ramazan ayı boyunca devam edecektir.

Hafız Din Görevlilerimiz marifeti ile okunacak olan mukabele-i şerif çalışmamız yine sosyal medya hesaplarımızdan vatandaşlarımızın hizmetine sunulacaktır.

Ramazan ayında isteyen vatandaşlarımızın namazlarını Camilerde münferiden eda edebilmeleri için cami ve mescitlerimiz hocalarımız marifeti ile açık tutulacak, bu konuda gerekli destek sağlanacaktır.

Cami minarelerindeki kandiller, Ramazan ayı boyunca iftar vaktinde yakılacak, imsak vaktinde söndürülecektir.

Bu yıl Sadaka-i tır miktarı asgari; 27 TL olarak belirlenmiştir.

Aile ve Dini Rehberlik büromuz haftanın beş günü 08.30 ile 17.30 saatleri arasında açık tutulacak, Vaizlerimiz tarafından vatandaşlardan gerek yüz yüze gerek telefonla gelen sorular yanıtlanacaktır.

Müftülüğümüz ve T.D.V. Şubesince İlimiz Merkez ve İlçelerinde ihtiyaç sahiplerine 2200 yardım kolisi ve 1000 adet yardım kart (50 bin Tl’lik) dağıtılmıştır.

Balıkesir Şehitliği, Polis Şehitliği, ve Başçeşme Mezarlığında Arefe ve Bayram günlerinde saat 10.00 – 18.00 saatleri arasında Din görevlilerince Şehitlerimizin ruhlarına ithafen Kur’an-ı Kerim okunacaktır.

Ramazan ayı boyunca İlimiz merkez başta olmak üzere İlçelerdeki Şehitliklerimiz, Şehit ve Gazi ailerimiz ziyaret edilecektir.

Yine İlimiz merkez başta olmak üzere İlçelerdeki engelli, ihtiyaç sahibi, hasta ve bakıma muhtaç kardeşlerimiz ve aileleri ziyaret edilecektir.

Hastahaneler ziyaret edilecektir.

Ayrıca Türkiye Diyanet Vakfımız tarafından ulusal alanda yürütülen;

“Kardeşlerini Unutma, Beklenen Sensin”,

“Vakit Türkiye İçin İyilik Vakti” bu güzel çalışmalarımıza da destek olmaya davet ediyoruz.